Şubat 27, 2018 | 
Çoğunluğu dünyanın bir çok ülkesinde yasaklı bulunan narkotiklerin 
etkileri özellikle ebeveynler tarafından merak ediliyor. Peki hangi 
uyuşturucu ve uyarıcı beyinde ne etki yapıyor?
Beyin, kendi bünyesinde oldukça detaylı bir iletişim sistemini 
barındırır. Çeşitli nörotransmitterler, nöronların birbirleriyle 
iletişimine olanak tanır, bu durum da algımızı, hislerimizi ve 
düşüncelerimizin temelini oluşturan sinyalleri ortaya çıkarır. Fakat 
bazı yabancı kimyasallar; beynin ana nörotransmitterlerini taklit ederek
 ya da onların reseptörlerdeki yerlerini çalarak bu iletişim sistemine 
sızabilirler. 
Bu yüzden de, “kafanın güzel olması” durumu; sinyalleri 
çarpıtarak gönderen uyuşturucu ve uyarıcıların sonucudur. Kullanımları 
neticesinde, uzun ve kısa vadede beynin işlevselliğini yitirmesine sebep
 olan bu maddelerin etkileri her zaman geri döndürülebilir değildir. Birçok madde, mental sağlığın bozulmasına, nihayetinde de biyolojik ve 
davranışsal sorunların ortaya çıkmasına ve ölüme sebebiyet verebilirler.
 İşte yaygın olarak bilinen 6 uyuşturucu ve uyarıcının beyinde meydana 
getirdiği karakteristik etkiler.
1- Alkol
Alkol, insanları uyuşuk, odaklanamaz ve olduğundan daha sosyal yapar.
 Çünkü, beyne giren alkol, GABA isimli kimyasal bir taşıyıcının 
etkilerini taklit eder. GABA, beyindeki ana engelleyici 
nörotransmitterdir, yani nöronlar arasındaki iletişimi yavaşlatır ve 
beynin aktifliğini azaltır. GABA’ya cevap olarak; hafıza oluşumu ve 
sosyal engelleme oluşturan çeşitli beyin bölgelerinin çalışması 
yavaşlar. Alkol alan insanların, alkol etkisi geçtiğinde yaptıklarını 
hatırlamaması ve alkollüyken hiç tanımadığı insanlarla çok fazla 
yakınlaşmasının sebebi bundandır.
2- Ekstazi & MDMA
amfetamin benzeri bir moleküldür ve halüsinojik bir bileşen olan 
meskaline (fenetilamin grubundan halüsinojen bir alkaloid- bazı kaktüs 
türlerinde bulunur) benzer. Dolayısıyla, MDMA; hem halüsinojenik hem de 
uyarıcı özelliktedir. Uyarıcı özellikleri; kullanan insanları uyanık, 
enerjik ve seksüel anlamda canlı tutar. Halüsinojenik özellikleri ise; 
öforik ve sosyal hissetmeye, duygusal algılarıyla daha fazla temas 
içerisinde olmalarına sebebiyet verir. MDMA; serotonin reseptörlerine 
tutunur ve mevcut serotoninin nöronlar arasındaki boşluklarda çok fazla 
zaman geçirmelerine sebep olarak halüsinojenik hislere neden olur. 
Serotoninin artışı, molekülün beyindeki etkilerini de artırır. 
Uyuşturucuyu almış kişilerde görülen aşırı mutluluk hali bu birikmenin 
bir sonucudur. Benzer şekilde, MDMA, noradrenalin reseptörlerini 
hedefleyerek uyarıcı özelliklerinin gelişmesine sebep olur. Bu durum da;
 kişinin çevresiyle olan etkileşimin azalmasına neden olur.
3- LSD (Lizerjik Asit Dietilamid)
LSD, 1930larda bulunan insan yapımı bir kimyasaldır ve halüsinasyon 
görmeye, algının bozulmasına ve yoğun psikolojik etkilere sebep olur. 
LSD üzerine yürütülen araştırma sayısı oldukça az olduğundan bu hislerin
 nörolojik temeline dair bilgimiz sınırlı, ancak görünen o ki; bu 
bileşik de beyinde serotonin reseptörleriyle etkileşim halinde. LSD 
molekülleri, serotonin reseptörlerine tutunarak, mevcut serotonin 
moleküllerinin bu bölgelerde birikmesine sebep olarak, işlerini 
yapmasına engel oluyor.
4- Kokain
Kokain, beyni etkiler, kan damarlarını sıkıştırır, bölgesel 
uyuşmaların getirdiği ağrılara sebep olur. Temelde, bu uyuşturucu, 
nöronların etrafta serbest dolaşan nörotransmitterleri almasını ve 
sinyallerin taşınmasını engeller. Kokain, özellikle de dopamin, 
nöroepinefrin, serotonin ve asetilkolinin geldikleri nöronlara dönüşünü 
engeller. Nöronlar arasındaki boşluklarda kalan bu nörotransmitterler 
merkezi sinir sistemini uyarmaya devam eder. Kokainin sebep olduğu 
mutluluk, beynin ödül merkezlerinde köklerini bulan iki nörotransmitter 
olan dopamin ve serotoninin birikmesinden kaynaklıdır.
5- Eroin
Eroin, kullanıcısında aşırı öforik hal ve kuvvetli hissetme durumuna 
sebep olur. Beyne girdiği anda, eroin, morfin isimli bir başka kimyasala
 dönüştürülür. Daha sonra morfin, mu opiod reseptörleri denilen 
moleküllere tutunur. Bu durum, beyinde bir sinyal şelalesi oluşturarak 
aşırı dopamin salınımına sebep olur. Beynin ödül merkezlerini uyaran 
dopamin, aşırı öforik hal durumunun ortaya çıkmasına neden olur. Eroinin
 zirve yaptırdığı bu hal, kullanıcıların aynı zirveyi tekrar tekrar 
aramalarına sebep olur ve her kullanımda uyuşturucuya dair geliştirilen 
tolerans artar. İşte bağımlılık da burada başlar, çünkü dopamin, geriye 
sürekli isteyen bir beyin bırakır.
6- Esrar
Esrar, ağrı ve mide bulantısını azaltırken insanlara öfori, 
rahatlama, açlık hissi veren THC isimli bir bileşik içerir. THC 
molekülleri, beyinde, CB1 kanabinoid reseptörleri isimli belirli 
reseptörleri etkiler. Bu reseptör kümeleri; özellikle de hareket 
koordinasyonu, bilişsel görevler, hafıza kaydetme, ödül merkezlerinden 
sorumlu çeşitli beyin bölgelerinde bulunur. Araştırmalara göre, THC 
molekülleri CB1 reseptörlerine tutunduğunda, bu durum çeşitli kimyasal 
taşıyıcıların aktivitesini engelliyor. Bu da, vücudun çeşitli 
parçalarında esrar kullanımının etkilerinin görülmesine sebep olur.