4 Ekim 2018 Perşembe

Mutlu Bir Yaşamın Sırrı İkigai


Yoğun yaşam tempomuzda koşuştururken çoğu zaman çevremizdeki asıl güzellikleri kaçırıyor ve mutsuz oluyoruz. İhtiyacımız olan şey, bir doz “ikigai” olabilir mi?
Ikigai, özetle “sabah yataktan çıkmanın asıl amacını bulmak” olarak açıklanabilen eski bir Japon öğretisi. Japonların uzun ve mutlu yaşam sırrı olarak da biliniyor. Peki, bu öğretinin içinde neler var? Günlük yaşamımıza nasıl uyarlayabiliriz? WH Amerika yazarlarından Anna Davies, bizimle deneyimini paylaşıyor: Eğer beş yıl önceki hayatımı anlatmam istense, “dopdolu, hızlı ve eğlenceli” üçgeninde döndüğünü söylerdim. 
30 yaşındaydım, havalı bir işte çalışıyordum ve gençlik edebiyatı yazarı olma yolunda ilerliyordum. Üstelik maratona hazırlanıyor, sosyal sorumluluk projelerinde görev alıyor ve hareketli bir aşk hayatı yaşıyordum. Vaktim olsa yogaya giderdim, daha fazla kitap okurdum, kısacası ne gerekiyorsa yapardım.
Tüm bu başarılarıma rağmen, nereye koşturduğum konusunda hiçbir fikrim yoktu. Tatmin olmuş ve tamamlanmış hissetmem gerekirken, içten içe stresli ve bitkin hissediyordum. Eksik olan bir şey vardı ve ben bunun ikigai olduğunu yeni keşfettim.
Bu Japonca kelimenin en yakın karşılığı, “hayat amacı.” Hector Garcia, ortak yazarı olduğu Ikigai: Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı adlı kitabında bu felsefeyi, sabah yataktan çıkıp hayatımıza devam etme sebebimiz olarak açıklıyor. Sayısı gitgide artan araştırmalar ise bu duygunun gerçekten ömrümüzü uzatabileceğini gösteriyor. Kalp hastalıkları, felç, Alzheimer ve depresyon risklerini azaltan ikigai, stres seviyesini düşürdüğü için seks hayatını bile olumlu etkiliyor. Ikigaiyi saygıdeğer bir gelenek olarak gören Japonya’nın en uzun ortalama yaşam süresine sahip olduğunu da belirtmeliyim.
Garcia, bu kavramı daha iyi anlamak için bir Venn şeması çizerek durumu görselleştirmeni tavsiye ediyor: Bu şemada sevdiğin, iyi yaptığın, dünyanın ihtiyacı olduğu ve son olarak da sana para kazandıran şeyi temsil eden dört çember olmalı. Tam ortadaki, dördünün birleştiği nokta ise senin ikigain. Bu konseptin sadece dörtte biri işle ilgili. Japonya’da yapılan bir araştırmada, katılımcıların sadece yüzde 31’i ikigaisini işi olarak gördüğünü belirtmiş. Pew Araştırma Merkezi’nin Amerika’da yaptığı başka bir araştırmada ise bu oran yüzde 51 olarak karşımıza çıkıyor.
Belki de bu yüzden dopdolu hayatımdaki sorunun ne olduğunu çözemiyordum: Sürekli tamamladığım hedeflerime bakıyor ve yenilerini belirliyordum. Kitap yazmak her ne kadar ilham verici bir şey olsa da, Garcia bunun bir ikigai olmadığını ifade ediyor: “Kitap yazmak bir hedeftir. Ama ikigai, ‘Elimden gelenin en iyisini yazmak ve fikirlerimle dünyayı değiştirmek istiyorum’ diyebilmektir.”
Sevdiğin ve iyi yaptığın bir şeyi dünyanın ihtiyaçlarıyla birleştirip, para kazandığın bir eyleme dönüştürmek, seni şemanın ortasındaki ikigai alanına taşır. Tabii bir sabah aniden ikigaiye sahip olarak uyanamazsın. Bu kavramın doğasında sürekli arayışta olmak var. Cevaplarını bulmak için şu soruları yanıtlamakla işe başlayabilirsin:

Kendini Ne Zaman Tutkulu Hissediyorsun?
Kendini en özgür ve “akışta” hissettiğin zamanları düşün. Kimisi için bu bahçecilikle uğraşmak, kimisi için de şarkı söylemek, hatta siyasetle ilgilenmek olabilir. New Yorklu Psikoloji Profesörü Chloe Carmichael, tutkunun işinle bağlantılı veya tamamen alakasız olabileceğini söylüyor: “Eğer işinde bir amaç arıyorsan, sana bu amacı sağlayacak şeyi bilmen gerekiyor. İletişimci mi, eğitmen mi, yoksa ilham kaynağı mısın? Ya da insanların hayatını güzelleştiren bir ürünün yaratılmasında katkın mı var?”
Başka bir açıdan bakarsak: İşin çevrendeki insanlar için belli bir amacı gerçekleştiriyor mu? Örneğin ailene ev, denge ve kaynak sağlıyor mu? Çünkü bu da bir ikigai kaynağı olabilir.
Değerlerin Neler?
Saygı duyduğun ve hayran olduğun şeyleri incele. Change Starts Within You kitabının yazarı Yaşam Koçu Cortney McDermott, en önemli konuların kalbine inmenin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu ifade ediyor. Şunu dene: Saygı duyduğun dört kişinin adını yaz –annen de olabilir, sevdiğin bir sanatçı da– ve onların beş özelliğini listele.
McDermott, “Sevecenlik, sabır veya iş ahlâkına sahip olmak gibi özellikler, aslında senin kendinde görmek istediğin özelliklerdir” diyor. Bu değerlerin düşünce ve eylemlerine yön vermesine izin ver. Bu değerlere bağlı yaşayınca (örneğin şirkete yeni başlayan bir çalışana sabırla eğitim vererek) ikigaine yakınlaşırsın.

Yolunu Görebiliyor musun?
Garcia, birçok insanın ikigaisinin sabit olmadığını, hayatın akışında değiştiğini ve gelişim gösterdiğini söylüyor: “Bazıları bunu çocuk yaparak yakalar. Çocukları büyüyünce de bu enerjiyi farklı yere odaklamaları gerekir.” Daimi olan şeyler ise tekrar eden şekilde sana keyif verenlerdir. İşte bunlar seni ikigaine götürür.
34 yaşındaki Danielle işinde başarılıydı ancak en mutlu anlarını iş dışında yaşadığını fark etmişti. Özellikle mesai bitiminde arkadaşlarıyla farklı mekânlarda sohbet etmekten hoşlanıyordu çünkü arkadaşları ona içini açıyordu: “İnsanları dinlemeyi seviyordum. Onların açıkça konuşabilmelerini sağlıyordum ve daha iyi kararlar alabilmelerine yardımcı oluyordum.” Bu süreçteyken, lisede bütün arkadaşlarının ona “tavsiye uzmanı” dediklerini hatırladı. 
Danielle bu sayede sosyal hizmet alanında yüksek lisans yapmaya karar verdi. Artık o bir terapist; dinleme ve empati yeteneklerini (“iyi yaptığın” ve “yapmayı sevdiğin” şeyler çemberleri) kariyerinde kullanıyor (“dünyanın ihtiyacı olduğu” ve “sana para kazandıran” çemberleri). İşte sana dört dörtlük bir ikigai!
Sosyal Çevren Var mı?
Tutkuların, değerlerin ve yolun, aslında çevrendeki kişilerle de bağlantılıdır. America the Anxious kitabının yazarı Ruth Whippman şöyle diyor: “Mutluluğun hep kendi kendimize -mesela kişisel gelişim kitapları okuyarak- aramamız gereken bir kavram olduğunu düşünürüz. Ama araştırmalar en büyük mutluluk kaynağının kuvvetli sosyal bağlantılar olduğunu gösteriyor.” İkigaini bulmak içgörü gerektirse de, çevrendeki insanlar da bu sürece dâhildir. Sonuçta dört çemberden bir tanesi, senin dünyadaki yerinle ilgili. Şemana tekrar dikkatlice bak: Her şey, aslında olabilecek en iyi şekilde birbirine bağlı.

Ikigaiye Giden Yol

Mutluluk panosu yap. Bu, sana ilham veren imgeleri içeren görsel bir panodur. İkigain aslında yanı başında, gözünün hemen önünde olabilir.
Cenazeni hayal et.  Evet, kulağa iç karartıcı geliyor ama kendinden nasıl bahsedilmesini istediğini bir düşün. Odak noktan burada iş değil, dünyaya ve sevdiklerine nasıl katkıda bulunduğun.

Popular Posts