12 Kasım 2018 Pazartesi

Meşgul olmak, değer üretmek demek değildir


Bill Gates: Ben genelde tembelleri işe alırım. Çünkü tembel insanlar, bir işi yapmanın en kolay yolunu her zaman bulurlar.


Meşgul olduğunuz, bir değer ürettiğiniz anlamına gelmiyor.
Bill Gates, çağımızın en başarılı iş adamı. Microsoft, günümüz dünyasının en değerli şirketlerinden biri. Ve Gates, servetinin çoğunu bağışlara kullanmasa, kendisi hala dünyanın en zengin insanlarından biri olacaktı. Financial Times’ın Bill Gates için hazırladığı bir profil var.
Bu profilin bir yeri özellikle dikkat çekiyor:
Ona, son gelişmelerle ilgili hiç rahatsız hissettin mi diye sordum. Bana garipsercesine baktı ve “Hayır, çünkü ne gerekirse okur ve istediğim her şeyi öğrenirim.” Daha sonrasında söz konusu alanın uzmanlarıyla sohbet ederim, genelde bana bir şeyler öğretmeye vakit ayıracak kadar kibardırlar. “İmmünoloji -ki gerçekten ilginç bir alan- hakkında çok fazla okumam gerekti” deyip keyifle gülümsedi ve çizburgerinden bir ısırık aldı.
Gates önce bireysel okumadan, daha sonra ise uzman görüşü almadan bahsediyor. Gates, Microsoft’u yönetriken de çok okurdu. Okumak, milyarder iş adamı için o kadar önemliydi ki yılda iki kez kendini izole edip sadece okuma yaptığı tatillere çıkardı. Ne çalışanlarıyla, ne iş arkadaşlarıyla konuşurdu, hatta ailesiyle bile iletişimi keserdi.
Wall Street Journal, Bill Gates’in meşhur “düşünme haftalarındaki” günlük programını şöyle anlatıyor:
Gates, sabah kalkar kalkmaz Microsoft mühendislerinden, yöneticilerinden, ürün müdürlerinden gelen raporları inceleyip ön kapaklarına notlar alıyor. Kahvaltıyı yapmadan, ayakkabılarını dahi giymeden yukarı kattaki ofisine çıkıp daha fazla rapor okuyor. Öğlen ve akşam yemekleri saatlerinde tekrar aşağıya inip Olympic Mountains manzaralı mutfağında bir yandan yemek yerken, diğer yandan yine rapor okumaya devam ediyor.
Bugün perşembe, öğle yemeğinde kızarmış peynirli sandviç ve deniz tarağı çorbası var. Bir hafta içinde tükettiği en temel şeyin şişe şişe diyet Orange Crush (gazlı bir içecek) olduğunu söylüyor. Düşünme Haftasının dördüncü gününde Bay Gates, kimi zaman 18 saat aralıksız mesai yapıp tam 56 rapor okur. Öğrendiğimiz kadarıyla haftalık rekoru 112 rapor imiş. ‘Bu hafta rekorumu egale edebilir miyim bilmiyorum ama yüzü göreceğim gibi’ diyor. Okunmamış raporlar arasında şöyle şeyler de var: Microsoft’u Sarsacak 10 Fikir.
Gates’in Microsoft’daki işe kod yazmak veya satış yapmak değil. Doğru ve sağlıklı kararlar vermek. Gates, bugün bile aşı geliştirmeye odaklanmıyor. Onun odaklandığı şey elindeki sermayeyi doğru kanallara aktarabilmek ve doğru alanlara doğru yatırımlar yapmak. Daha sonra yoldan çekiliyor. Onun için önemli olan doğru kararı verebilecek kadar bilgili olmak.
Ve doğru karar verebilmek için her şeyden önce düşünmeye ihtiyaç var. Gates, ellerini değil kafasını kullanan bir insan. Haliyle zamanının ve enerjisinin çoğu bu işe gidiyor.
Kendisi hiç meşgulmüş gibi durmuyor, bu da problem değil zaten. Üretken olmak, modern dünyada farklı bir anlam kazanmış durumda.
Birçoğumuz ellerimizle değil, beyinlerimizle bir şeyler üretiyoruz. Günün sonunda ortada somut bir şey olmuyor. Fakat birçok insan hala meşgul olmayı üretken olmakla bir tutuyor.
Biz de diyoruz ki; bir “bilgi işçisinin” üretken bir gününün, meşgul bir gün olmasına gerek yok. Bütün gün ofis koltuğunuzdan kalkmamış olsanız bile yan taraftaki iş arkadaşınızdan daha fazla değer üretmiş olabilirsiniz. O, isterse gün içinde 30 tane toplantıya katılmış olsun.
Günümüzde üretkenlik hala fiziksel aktiviteye, bir yerde fiziksel olarak bulunmaya veya durmaksızın bilgisayar başında bir şeyler yazmaya endeksleniyor. Fakat bu doğru değil. Düşünmeksizin bir şeyler yaparak değer üretemezsiniz. Ara ara “meşgul olmayı” bırakmanız gerek.
Tim Ferriss Show‘a konuk olan ünlü girişimci Derek Sivers, çok güzel bir şey söylüyor:
İnsanlar ne zaman benimle konuşsalar lafa ‘biliyorum, çok meşgulsün ama…’ diye başlıyorlar, halbuki meşgul değilim. Çünkü zamanımın kontrolü benim elimde. Onu ben kontrol ediyorum. ‘Meşgul olmak’ bana biraz zamanın kontrolünü kaybetmek gibi geliyor, biliyor musun? Hani dersin ya, ‘Aman Tanrım, çok meşgulüm! Şimdi bu halta ayıracak hiç zamanım yok!’ İşte bu, zamanını kontrol edemeyen bir insanın söyleyeceği bir şey.
Meşgul olmak, değer üretmek demek değildir. Meşgulseniz meşgulsünüzdür işte.

0 yorum:

Popular Posts