15 Eylül 2011 Perşembe

SİNOP YEMYEŞİL BİR YARIMADADAN HUZUR VEREN BİR ESİNTİ



Türkiye’nin en kuzeyindeki ince bir yarımada üzerine kurulan Sinop, zamanı telaşsızca tüketen sokakları ve neşeli insanlarıyla Karadeniz’de bir ada.

Avrupanın en yaşlı ormanlarının ev sahibi Küre Dağları’nın vahşi doğasının ardında açılmamış bir istiridyeyi anımsatan Sinop’un her köşesi, sakin bir adanın huzuruyla doludur.
Şehrin üzerine kurulduğu minik yarımadanın kuzeyinde bulunan Boztepe’deki mahallelere ada deniyor ama Sinop’un her yeri ada gibi… Yeşil bir yarımada üzerinden Karadeniz’in sonsuzluğunu izleyen Sinop’un insana huzur veren bir havası var. Günbatımından önce kaleye tırmanıp Karadeniz’in sonsuzluğuna karşı seyre dalarsanız uzun uzun, akşam ziyafeti için liman çevresindeki restoranlara uzanmanın tam vakti gelmiştir.



 SİNOP’UN HUZUR MEKANLARI


Çok değil 20 yıl önceye kadar bir sürgün yeri olarak anılan Sinop, havaalanı ve Karadeniz otoyoluyla bambaşka bir çehreye bürünüyor bugünlerde. 1990′lı yılların sonuna kadar yüzyılı aşkın süre pek çok şair, yazar ve düşünüre zindan olan Tarihi Sinop Cezaevi, bir müze ve film platosuna dönüşmüştür. Artık fikirlerin tutsak edildiği bir hüzün kenti olarak anılmak istemiyor Sinop. Gençlerin sağladığı hoşgörülü ortam sayesinde sanatçı ruhları kendine çekmeyi başaran Sinop, ilkini 2006′da gerçekleştirdiği uluslararası bienalin üçüncüsünü düzenlemeye hazırlanıyor.

Yöre insanı, Karadeniz’in en güzel kumsallarına ev sahipliği yaptıkları konusunda da hayli iddialı. İskandinavya fiyortlarını anımsatan kıyılarıyla Hamsilos Koyu, dalgalı deniziyle sörfçüler için eşine az rastlanır güzellikte olanaklar vaat eden ada manzaralı Akliman ve siyah kumlarıyla ünlü Karakum Plajı’yla Sinop, yaz aylarında kuzeyin Bodrum’u yerindedir. Yakın çevresinde de beklenmedik zenginlikler saklıdır kentin. Sarıkum’un kayın ormanlarında gezinen yılkı atları ile dalgalı denize açılan pudra kıvamındaki kumullar gibi… Dilerseniz Sarıkum Gölü’nden yaban kuşlarının havalanmasını izleyip zakkum ve zambak tarlalarının kokusunu içinize çekebilir, doğal koruma alanı seçilmiş ahşap evlerden oluşan eski köyleri ziyaret edebilirsiniz.


 

EN KUZEYE YOLCULUK

Sinop’un en heyecanlı keşif noktalarından biri de, Türkiye’nin en kuzeyinde bulunan deniz feneridir. Şehir merkezinden 22 kilometrelik bir yolculukla ulaşılan fenere, ”Türkiye’nin en kuzey ucunu görünüz.” levhalarını izleyerek varmak mümkün. Yolun son 5 kilometresinde yerleşim iyice seyrekleşip, yerini pastoral manzaralara bırakıyor. Tahta çitlerle çevrili yeşil tepeler, keçi sürüleri ve alabildiğine yalnızlık duygusu eşliğinde denize doğru kıvrılıp giden yolun ucunda müthiş bir fotoğraf saklı: Hırçın dalgaların dövdüğü bazalt kayalıkların hemen üzerinde bembeyaz zarif gövdesiyle yükselen İnceburun Deniz Feneri. Asırlardır ekmeğini denizden çıkaran yöre insanının koruyucu meleği. Denize uzak olmasına rağmen, rüzgarın savurduğu tuzlu damlacıkların ruhunuzu yenileyeceği anlarla yetinmek istemezseniz, çevre turuna çıkmanız gerek.

Taş kiremitli köy evleri, iskelesi, mağarası, el dokumaları ve doğa hazinesi Akgöl’ü ile anılan Ayancık; Beyaz Balina Aydın’ın meşhur ettiği Gerze; 1990′lı yıllarda turizme açılan Tatlıca Şelaleleri’yle ünlü Erfelek ve kalesiyle öne çıkan Boyabat gibi ilçeler de, seyahatinizin durakları olmaya aday yerler arasında.

SU PERİSİNE VEDA

Kentin girişinde, dönemin en kudretli imparatoru Büyük İskender’e söylediği ”Gölge etme başka ihsan istemem” sözüyle ünlü filozof  Diyojen’in altı metrelik mermer heykeli, Sinop’un tarihini hatırlatmaktadır. Adını mitolojideki su perisi Sinope’den aldığı rivayet edilen kentteki yaşam izleri, 5 bin yıl öncesine kadar inmektedir. Geçmişi Amazon Kraliçesi Sinova’dan Denizci Arganotlara kadar uzanan Sinop, Karadeniz’in çalkantılı sularından kaçan gemiler için güvenli bir sığınak olmuş yüzyıllarca. Püfür püfür Karadeniz rüzgarları yüzünüzü okşarken, Sinop’un ”Adalı Ruhu” dedikleri huzur dolu kollar sizi de sarmalayacaktır.

 

NASIL GİDİLİR?

THY, İstanbul’dan Sinop’a haftanın her günü karşılıklı sefer düzenlemektedir. Ankara ve İzmir’den Sinop’ a ise aktarmalı uçuşlar mevcuttur. Her şehirden otobüs seferleride mevcuttur.

 

NE ALINIR?

Ahşaptan yapılmış tekne maketleri, el yapımı av malzemeleri ve oya işleri liman çevresindeki dükkanlarda satılıyor.

 

NE YENİR?

Üzümlü, cevizli, tahinli, kıymalı ve peynirli çeşitleri yapılan ”nokul” adlı yöresel çöreğin yanı sıra, cevizli mantı ve mevsimin Karadeniz balıklarını deneyebilirsiniz.


0 yorum:

Popular Posts