20 Eylül 2011 Salı

Rastlantının Bir Nedeni Var mıdır?


Düzen üretmek mi kolaydır, rastgelelik üretmek mi? Bu ne kadar saçma bir soru, boyaları fırlatıp ortalığı kirletmek tabii ki kolay, halbuki bir tablo yapmak tabii ki zor!

Bilimciler ise öyle demiyor! Tam kusursuz bir rasgelelik üretmek, hiç bir nedenselliğe bağımlı kalarak etkilenmeyen ve öbeklenmeyen bir rasgelelik oluşturmanın çok zor olduğunu söylüyorlar. Bu neden gerekli, kırılamaz şifre üretmek için. Bilimsel araştırmalar ancak kuantum ilkelerle çalışan bilişsel makinelerin böyle tümüyle rasgele olduğu sanılan şifreler üretebildiğini, bunu da şimdilik kaydıyla belirtiyorlar. Bu kuantum şifrelerin kırılamazlığına çok güvenmenin de yersiz olduğunu söylüyorlar.

En rasgele gibi görünen sistemlerde bile şaşırtıcı bir düzen ortaya çıkıyor. 1881 de İtalyan matematikçi Cesaro, rasgele seçilen iki rakamın 1 den büyük herhangi bir sayıya bölünememe olasılığının pi'nin karesiyle bağlantılı olduğunu göstermişti. Bulduğu formül, istenilen hangi yöntemle iki rasgele sayı seçilirse seçilsin, binde beşlik bir hata olasılığı ile pi sayısı ile eşleşiyordu. Bu yöntemle bir çok rasgele olayı, yıldızlar arasındaki uzaklıklar, bir nehrin kıvrımları ve ve yere atılan cisimlerin konumları, pi sayısı ile eşleştirilebilmiştir.

Raslantısal olaylarda şaşılacak ve açıklanamayan kümelenmeler olmakta, eşit dağılım olmamaktadır. Bu kümelenmelerden nedensel anlamlar çıkarmak bazen şaşırtıcı biçimde doğru sonuçlar vermekte, bazen ise kümelenmenin hiç bir nedensel anlamı bulunamamaktadır. Rasgele sayılar söylemesi istenen kişiler genellikle sayı tekrarlamama, eşite yakın dağılım gösteren sayılar seçme eğilimindedir. Doğadaki rasgelelik ise böyle çalışmıyor. Bir anlamı olup olmadığı çok kafa yoran kümelenme ve tekrarlar ortaya çıkıyor.

Acaba doğada rasgelelik üretebilen tek makine insan beyni mi? Bir rakam belirlerken bizi o rakamı seçmeye iten hiç bir nedensellik hissetmiyoruz. Hissimiz bizi yanıltıyor mu, doğruyu mu gösteriyor?

1970 de rasgelelik üretmek için tasarlanan RANDU yazılımının bilgisayarda belli belirsiz bir düzen ortaya çıkardığı keşfedildi. O günden sonra gerçek bir rasgelelik üretme amaçlı bir çok yazılım geliştirildi. Tüm geliştirilen yöntemlerin hâla gerçekten mutlak bir rasgelelik içerdiğine kuşku ile bakılıyor. Gündelik hayatta piyangoda kazanan numaranın rasgele üretildiğine güvenebiliyoruz.

Acaba gerçekten öyle mi? Rastlantılar bir anda bir noktada bir mucize yaratıyorlar mı?

Ne alaka ama yanıt CERN'de aranıyor! Evren oluşurken eşit sayıda oluşan madde ve anti madde parçacıklarının rasgele bir dağılımla birbirlerini yok etmeleri ve hiç madde oluşmaması gerekirken, evrenin neden maddeden oluştuğu anlaşılamıyordu.

İlk kez CERN'de maddenin tam olarak karşı maddeye simetrik davranmadığı, maddenin biraz "torpilli" olduğu kanıtlandı. Yani evren oluşurken değil, hâlen öyle, madde hâlen bu konuda "torpilli" bu bizzat gözlendi! CERN'de anti madde yaratılabiliyor ve madde ile etkileştirilme deneyleri yapılabiliyor.

0 yorum:

Popular Posts