20 Eylül 2011 Salı

Kendini Yarat Ve Yaşa - 2. Yazı Harekete Geç


Bir hedefin yoksa, hedefi olan birileri için çalışıyorsundur demiştim. Aynı şekilde, eğer kendi isteklerini yapmıyorsan da başkalarınınkileri yapıyorsun demektir.

Burası önemli. Gerçekten ve inanılmaz derecede önemli.

Yapmak istediklerini, yaparsan mutlu olacağın veya yapmazsan mutsuz olacağın şeyleri yap. Çünkü çok az insan bunu yapıyor. Ve tesadüf o ki, çok az insan kendini mutlu addediyor.


Gün geçtikçe insanın o harikulade yapma yetisi de azalıyor. Etraf kurallar ve kanunlar ve kitaplar ve bilgiler ve bilmişler ve onların ustaları ve televizyon ve reklamlar ve yalan ve korku ile dolu. Hiçbirşey yapmamak, yapmaya göre daha güvenli geliyor olabilir. Ama bu bir ilüzyon, bir gözyanılması. Ve ilüzyonu kırmanın sadece tek bir yolu var.

Y a p m a k.

Biraz lirik oldu, kabul ediyoruz Ama inan az bile. Şimdi gelelim asıl soruya.

Ne yapalım?

Penguen dergisinin eski sayılarından birisinde, bir köşede küçük bir yazı vardı. Dergi çizerlerinden birisi, bir tane “kişisel gelişim” kitabı almış ve ilk sayfasını çevirdiğinde şuna benzer bir şey yazıyormuş: “Hayatta şimdiye kadar en çok yapmak istediğin şeyi düşün”. Çizer, devrim yapmak diye düşünmüş. Sonraki sayfayı çevirdiğinde ise şöyle yazıyormuş “Şimdi git ve o düşündüğün şeyi yap ve yapmadan kitabı okumaya devam etme” Bu tarzda okuduğu ilk ve son kitap olmuş, ki bizce çok da haksız sayılmaz.

Gelişim tam olarak böyle olmaz. Bir günde kimse değişemez, bebekler bir günde yürümez. Ama yavaş yavaş, adım adım her şey olur.

Yapmaktan zevk alabileceğin her hangi bir şeyi, ne kadar küçük ve basit olursa o kadar iyi, seç. Bu şeyin özelliği, normalde yapmaktan bir şekilde çekindiğin ama yapman gerektiğini düşündüğün veya yapmaktan mutlu olacağın bir şey olsun.

Örneğin utandığın için hoşlandığın birisiyle konuşamamak, izin alamamaktan korktuğun için aileden bir şey isteyememek, beceremediğinden korktuğun için araba sürmemek, zor geldiği için sofrayı toplamamak, komik duruma düşmemek için yeni öğrendiğin yabancı dili konuşmamak, vb..

Ve yap.

Bu kadar.
Sonuç önemli değil. Yapmak önemli. İlk seferde hemen hiç kimse zaten doğru yapamaz. Fakat ikinci yada üçüncü seferdeki başarıyı yakalamak için, ilk başarısızlığı tatmak gerekir.
Sonra tekrar yap. Ve tekrar yap. Sonra başka bir şey bul ve onu yap.
Ve böylece yapmak senin karakterinin bir parçası haline gelsin. Böylece hayatını istediğin gibi yaşamak için gerekli şeyleri yapacak gücü ve yeteneği kazan. Yapmak sana düşünmek kadar kolay gelene kadar elini korkak alıştırma.

Ne kadar özgür olduğunun, kendini ne kadar yaşayabildiğinin bir göstergesi de yaptıklarındır.
Bu günü bir gözden geçir, yaptığın şeylerin kaç tanesini kendin istediğin için yaptın, kaç tanesini yapmak zorunda olduğun için yaptın. Eğer seçme şansın olsaydı ve sonuçlarına katlanmak zorunda olmasaydın, o zaman bu sayılar nasıl değişirdi?

Hiç bir şey yapamıyorsan, hiç bir şeye gücünün yetmeyeceğini düşünüyorsan, işe düşüncelerini kağıda (veya bloga ) dökerek başla. Bu da hafife alınmayacak bir başlangıçtır. Çoğu insan işe böyle başlamıştır; düşündüklerini yazarak.

Bir önceki paragrafta seçme şansın olsaydı demiştik ya, aslında seçme şansın var. Sadece onu görmen lazım. Ve bu da yaparak olur.

Eğer bugün kendi istediğini yapmazsan, yarın isteneni yapmak zorunda kalacaksın.

Benzer Yazılar:

0 yorum:

Popular Posts